Alkol aldıktan sonra ayılmak için kahve içebileceğinizi veya soğuk bir duş alabileceğinizi duymuş olabilirsiniz ama gerçekten bunlar ayılmaya yardımcı oluyor mu? Bu soruya bilimsel açıdan verilecek cevap “hayır” veya “çok sınırlı bir şekilde” olmalıdır.
Kafein ve alkolü karıştırmak genellikle önerilmemektedir ancak akılda tutulması gereken birkaç faktör vardır. Kafein, kişiyi enerjik ve uyanık hissettirecek, kafein içeren bir uyarıcıdır. Kafein vücutta beş ila altı saat kalabilir, ancak zamanla yavaşça azalır. Öte yandan alkol, kişiyi normalden daha uykulu veya daha az uyanık hissettirecek bir yatıştırıcıdır.
Bir uyarıcı bir baskılayıcı ile karıştığında uyarıcı, baskılayıcı maddenin etkilerini maskeleyebilir. Kahve içmek kandaki alkol seviyesini azaltmaz ama içeni daha uyanık hissettirebilir.
Motorlu Taşıt Kullanımındaki Risk
Vücudun alkolü metabolize etmesi için belirli bir zaman gerekir. Kafein içmek biraz daha uyanık hissettirebilir ancak kandaki alkol seviyesini veya vücudun alkolü sistemden nasıl temizlediğini etkilemez. Kahve içmek, sarhoşluktan kurtulma süresini azaltmaz; bu, alkol dehidrojenaz ve aldehit dehidrojenaz enzimlerinin miktarına bağlıdır.
Kahve içilerek bu enzimler daha bol veya daha etkili hale gelemez. Kahve uyarıcı olarak işlev gören kafein içerir, alkol ise merkezi sinir sistemi baskılar.
Vücut alkolü metabolize edene kadar sarhoş olunsa da, kafein kişiyi uyandırmaya hizmet edebilir. Yani, kişi hala sarhoştur ama uykulu değildir. Kişi alkolün etkilerini tam hissetmediği zaman, normalde olduğundan çok daha fazla içme riski vardır. Daha da kötüsü, muhakeme gücü zayıftır, bu nedenle sarhoş bir kişi motorlu bir taşıt kullanmak gibi riskli görevleri yerine getirecek kadar iyileşmiş hissedebilir.
Sarhoşken araç kullanma, alkol zehirlenmesi veya yaralanma dahil olmak üzere diğer şeylerin riskini artırır.
Alkolün Zaman İçindeki Etkileri ve Kafein
Alkol alındığında birkaç saat içinde sert bir kafeinli kahve tüketilirse alınan alkolün tüm etkilerinin hissedilmemesi riski vardır. Ancak, kahve ve çay gibi içeceklerin kafein içeriğinin hazırlanma şekline göre değişebileceği de unutulmamalıdır.
Kafein, içkili iken ne kadar çabuk uyanık hissedileceği üzerinde büyük bir fark yaratmaz.
Alkol içtikten sonraki ilk bir buçuk saat boyunca, kandaki alkol seviyeleri yükselir ve kişiler aslında eskisinden daha uyanık hisseder.
Alkol alanlar, içtikten 2 ila 6 saat sonraya kadar uykulu hissetmezler. Bu, kahveye canlandırıcı ya da ayıltıcı içecek olarak ulaşma olasılığının en yüksek olduğu zamandır. Kafeinin hedefe ulaşması ya da sistemde zirve yapması yaklaşık yarım saat sürer, bu nedenle uyanıklık üzerindeki etki gecikir, bir bardak kahve içmeye vücut hemen tepki vermez.
Beklendiği gibi, kahve kafeinsiz ise alkolün dehidrasyon etkisi nedeniyle kaybedilen sıvıyı yerine koymaya yardımcı olmak dışında, şu ya da bu şekilde çok fazla bir etki göstermeyecektir. Ancak, kafeinli bir kahve tıpkı alkol gibi idrar söktürücüdür. Kafeinli bir kahvenin içilmesi ile kaybedilen sıvı yerine koyulmuş gibi görünse kişinin daha fazla idrar yapmasını sağlar.
Dikkat edilecek bazı dehidrasyon semptomları şunlardır:
- Susama
- Ağız kuruluğu
- İdrarın koyu renk olması
- Baş dönmesi
En önemli şey şudur: Çok fazla içmek, en kötü ihtimalle kötü bir akşamdan kalmaya ve kötü bir alkol zehirlenmesine yol açabilir.
Kahvenin Sarhoşları Ayıltıp Ayıltmayacağına Dair Deneyler
Kişinin metabolizması daha hızlı olsa bile, deneyler göstermiştir ki, birkaç fincan kahveden sonra bile kafein alan sarhoşlar sarhoşlukla, kafein almayan emsallerinden daha iyi başa çıkamaz. Bilim için de alkol ve kahve içmek isteyen herhangi bir gönüllü sıkıntısı var gibi görünmemektedir. Araştırma yapan ekip sarhoşlar üzerinde el-göz koordinasyon testleri yapmış, alkollü kişilere bazı görevler vermiş ve birkaç fincan kahveden sonra reaksiyonları tekrar test etmiştir. Bu küçük çalışma kahvenin göz-el koordinasyonu yardımcı olmadığını göstermiştir.
Kafeinin sarhoşluk üzerindeki etkileri insanlar ile sınırlı değildir. Hanover, New Hampshire’daki Dartmouth College’den Danielle Gulick, genç yetişkin farelerin bir labirentte ne kadar iyi gezinebildiklerini incelemiş ve farklı miktarlarda alkol ve kafeinle enjekte edilen bir grubu salin enjekte edilen bir kontrol grubu ile karşılaştırmıştır.
Sarhoş ve bazen kafein verilmiş fareler, ayık benzerlerinden daha fazla hareket ederken ve daha rahatlarken, labirenti tamamlamamışlardır. Kafein verilen veya kafein verilmeyen sarhoş fareler endişeli davranış sergilememiştir. Labirenti gayet iyi araştırmışlar, ancak labirentin parlak ışıklara veya yüksek seslere sahip kısımlarından nasıl kaçınılacağını çözememişlerdir.
Çalışma söylemese de, fareler sarhoşken bu şeyleri umursamamış olabilir. Her durumda, kafein, tek başına alkole maruz kaldıklarında nasıl davrandıklarına kıyasla farelerin davranışını değiştirmemiştir.
Sarhoşken Kahve İçmenin Tehlikesi
Sarhoşken kahve içmenin tehlikeli bir etkisi, etki altındaki kişinin kahve içmeden önce olduğundan daha ayık olduğunu düşünmesidir.
Temple Üniversitesi’nde (kısaca TU olarak adlandırılan, 1884 yılında Russell Conwell tarafından kurulmuş olan, ABD’nin Pennsylvania eyaletindeki Philadelphia şehrinde bulunan bir kamu araştırma üniversitesidir) nörobilim programında psikoloji profesörü ve idarecilik yapan Thomas J.Gould, Behavioral Neuroscience dergisinde, insanların sarhoş olması ile yorgun hissetmelerini ilişkilendirdiği bir çalışma yayınlamıştır.
İnsanlar eğer uykulu değillerse, hala sarhoş olduklarını fark etmeyebilirler. Araştırmaların hepsi o kadar net değildir.
Kahve içmenin, sarhoş deneklerin sürüş kabiliyeti üzerindeki etkisi ile ilgili çalışmalar da ( elbette ki kamuya açık yollarda değil) yapılmıştır. Bugüne kadar elde edilen sonuçlar karışıktır. Bazı durumlarda kahve, alkolün yatıştırıcı etkisini kısmen tersine çevirmiş ve reaksiyon süresinde bir düzelme sağlamış gibi görünmüştür.
Diğer testlerde, kahve sürüş performansını arttırmamıştır.
Kaynak 1: https://www.thoughtco.com/does-coffee-help-you-sober-up-607365
Kaynak 2: https://www.healthline.com/health/caffeine-and-alcohol#warning-signs