Öncelikle 8 Mart tarihinin neden kutlu olmadığını anlamak için Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün tarihçesine kısaca bir bakmamız gerekiyor.
Kadınların, hakları için mücadele amacıyla yaptığı ilk eylem, 1857’de çalışma koşullarının iyileşmesini isteyen kadın tekstil işçileri tarafından yapılmıştır. Daha sonra ”ekmek ve güller” sloganıyla 15.000 kadın tarafından, oy hakkı, çalışma saatlerinin azaltılması, çocuk işçi çalıştırılmasının yasaklanması amacıyla yapılan eylem ilkinden yaklaşık 50 yıl sonra, 1908 yılında, yine tekstil işçisi kadınlar tarafından yapılmıştır.
Ekmek; ekonomik adaletin ve güvencenin, gül ise daha iyi yaşam koşullarının simgesi olarak kullanılmıştır. 8 Mart’ın Kadınlar Günü olarak kutlanmasına ilk olarak 1910 yılında Kopenhag’ta yapılan 2. Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda karar verilmiştir.
25 Mart 1911 yılında ise çalışma koşullarının iyileşmesi için eylem yapan, çoğu göçmen olan 140 kadın tekstil işçisi, eylem yaptıkları fabrikada, çıkış nedeni bilinmeyen yangında, patronları tarafından dışarıdan destek almamaları için kilitlenmeleri sebebiyle feci şekilde yanarak can vermişlerdir.
20.yüzyılın en büyük faciası olarak tarihe kazınan bu olayın ardından, kadın örgütleri tarafından yapılan çağrılarla 100.000 kişi sokağa dökülmüş ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için eylem yapmıştır.
İlk olarak Rusya’da 8 Mart resmi tatil ilan edilerek ”kahraman kadın işçilerin” anısına kutlanmıştır. Türkiye’de ise ilk kez 1921 yılında kutlanmaya başlanmış olan bu hareket, yıllarca sosyalist ve işçi kadınların kutlayacağı bir gün olarak tanımlanmıştır. Daha sonrasında feminist hareket, tüm kadınların ortak bir ezilmişlik yaşadığını ve kadınların kurtuluş mücadelesi öznesinin tüm kadınlar olduğunu söylemiştir.
Ancak Türkiye Sosyalist Hareketi’nin büyük kısmı, kadın kurtuluşunun kapitalizmin yıkılmasıyla gerçekleşeceğini ve bu nedenle öznenin işçi kadınlar olduğunu savunmuştur. Bu durumdan kaynaklı olarak Dünya Kadınlar Günü – Dünya Emekçi Kadınlar Günü ikiliğinin doğması da 80’lerin ortasında başlamıştır.
Tarihçesinde de anlaşılacağı üzere kadınlar günü, kutlanacak değil, kadının yaşadığı eziyetlerin vurgusunun yapılacağı, hak talebinde bulunulacağı ve bu uğurda mücadele etmiş kadınları anarak, kadın hareketi ruhunun sürdürülmesi amacının güdüldüğü bir gün olmalıdır.
Kapitalizmle mücadele ederek ölmüş yüzlerce kadının izlerini taşıyan bu gün, çiçek alarak, hediye alarak, yemeğe çıkartılarak, indirim ürünlerinden faydalanarak geçirildiğinde yine kapitalizme hizmet etmiş olur. 8 Mart’ın kutlu olması için ortak bilincin, bu sağduyuya hizmet etmesi gerekmektedir. Şunu unutmamak gerekir ki 8 Mart emekçi kadınların tarihteki direniş ve sınıf savaşımından doğmuştur.