Genel Araştırma
'kefirin faydaları' etiketi için arama sonuçları.
Araştırmada 1 sonuç bulundu
-
Efsanelere konu olan Kefir’in kanıtlanmış faydaları nelerdir?
konu Nergiz Kaplan içerik ekledi : Konu Dışı
Kefir simbiyotik mikroorganizmaların protein, yağlar ve şekerle kaplanıp bir araya gelerek oluşturduğu kefir taneleri kullanılarak yapılan fermente bir içecektir. Yüzyıllardır çok geniş ve farklı kullanım alanları olmuştur. Burada en faydalı yedi özelliğini göreceksiniz. Kefir taneleri birçok bakteri ve maya çeşidinin toplandığı beyaz kümeleridir. Bu fermente içecek, doğal bağışıklık ve sindirimi geliştiren en iyi içeceklerden biridir. İlk kez, Rusya’nın batı taraflarında Kafkasya dağlarında geliştirildiğine inanılmaktadır. Kefir kelimesinin de Türkçe’deki “keyif” sözcüğünden geldiğine inanılmaktadır. Oradaki çobanlar sütü taşımak için deri tulumlar kullanırlarmış. Bazen bu süt birkaç gün bekler ve fermente olurmuş. Fermantasyon süte köpüklü, soğuk ve tazeleyici bir tat verirmiş. Daha sonraları kefir oluşumuna sebep olan kültür bulunmuş ve sindirim sistemi bozuklukları, enerji düşüklüğü, kötü kötü bağışıklık fonksiyonlarına karşı kullanılmıştır. Abaza halkının olağan üstü yaşamları Kefirin geliştiren ve uzun süredir kullanmaya devam eden, Rusya’nın batısındaki – Kafkas dağlarındaki Abaza halkı en uzun yaşam süresine sahip kültürlerden biridir. Asırlık tabir edebilecek yaşam süresi oranı oldukça fazladır. John Robins, 100 yaşında sağlıklı (Healty at 100) adlı kitabında Abaza halkı üzerinde Dr. Alexander Leaf ile araştırmalarını tartışmıştır. Dr. Leaf, Abazaların oldukça ileri yaşlara aynı zamanda sağlıklı ve dinç kalarak ulaşabilme oranının nasıl bu kadar fazla olduğunu gözlemlemiştir. Abazaların yüzde 80 civarı 90 yaşının üzerinde, mental olarak sağlıklı ve sosyaldirler. Sadece yüzde 10 civarı duyma güçlüğü ve yüzde 4’ünde görme bozuklukları görülmüştür. Bunun üzerine Dr. Leaf yazısında “dünyanın hiçbir yerinde uzun yaşamda Kafkasyalılar kadar ünlü bir halk olamaz” diye belirtmiştir. KEFİR FERMANTASYONU NEDİR? Kefir taneleri “kefiran” diye bilinen bir polisakkarit içerir. Kefiran suda çözülebilir ve sarı/beyaz formu ile pirinç tanesini andırır. Oda sıcaklığında 12-48 saat aralığında mayalanır. Çiğ inek, koyun ve keçi sütü kefir fermantasyonu için en uygun ortamlardır. Bu hayvanların idealde otlaklarda beslenmiş olması istenir. Tahıllarla beslenen memelilerin sütü yüksek yağ asitlerine bağlı olarak iltihaplanmaya daha yatkındır. Süt içindeki aminoasit bileşiklerine ve kritik enzimlere zarar vermemek için kesinlikle pastörize ya da homojenize edilmemelidir. HİNDİSTAN CEVİZİ KEFİRİ Bir diğer popüler ve kolay kullanımlı kefir seçeneği de Hindistan cevizi suyudur. Bu su, potasyum ve az bulunan minerallerce oldukça zengindir. Ayrıca antioksidanlar ve sitokinin içerir. Sitokinin hücre bölünmesini düzenler ve bitkilerin yaşam oranlarında etkilidir. Bu içerikler, insan hücrelerinde de anti-aging (yaşlanmaya karşı) bir etki yaratır. Hindistan cevizi suyu kefiri hidrasyon seviyenizi iyileştirmenin, bağırsak ve mukus tabakalarındaki sağlıklı mikroflorayı yeniden kolonize etmenizin lezzetli bir yoludur. Hindistan cevizi suyu maya mikroorganizmalarını beslemek için çok az doğal şekere sahip olmasına rağmen mayalayabilir. Kefirin Sağlığa Faydaları Nelerdir? Kanserle Savaşır Hayvanlar üzerindeki araştırmalar göstermiştir ki, fermente besinler tüketmek birçok kanser tümörünü temizlemektedir. Dairy Science dergisinde yayımlanan farelerin bağışıklık sistemine yönelik bir çalışmada, düzenli kefir kullanımının göğüs kanserinin büyümesini durdurduğu yazılmıştır. Detoks Sürecine Yardımcı Olur “Mutajenler” DNA’mızı değiştiren farklı ajanlardır ve çevremizdeki her yerde bulunurlar. Örneğin; Aflatoksinler, yiyecek kaynaklı küflerden oluşan toksinlerdir, yer fıstığında (fıstık alerjisine sebep olur) ve işlenmiş sebze yağlarında (kanola, soya fasulyesi ve mısır) bol miktarda bulunurlar. Laktik asit bakterisi açısından zengin olan kefir, aflatoksinleri etkisizleştirir ve diğer mantar ve fungusları öldürerek sağlıklı bir genetik dizgiyi korur. Bağışıklığı Arttırır Bir sonraki hastalanışınızda, kefir yerine antibiyotik içeceğiniz için iki kere düşünün. Araştırmalar göstermektedir ki; probiyotikler sadece enfeksiyona sebep olan ajanları yok etmede değil, aynı zamanda semptomları da çözmede antibiyotikler kadar ve hatta daha iyi çalışırlar. Kemik Yoğunluğunu Yapılandırır 2014 yılında Ostreoporosis International dergisinde, yayınlanan bir çalışmada, kefir tüketiminin kemik yoğunluğunu artırdığı ve kemik erimesi riskini azalttığı bulunmuştur. IBS ve IBD sendromlarını iyileştirir Kefir içinde bulunan laktobakteri ve bifidobakteri türleri sebebiyle IBS (huzursuz bağırsak sendromu) üzerinde doğal olarak etkilidir. Kanadalı bir sağlık dergisinde, yoğurt ve kefir gibi probiyotikçe zengin besinlerin IBS’yi iyileştirdiği, IBD (iltahaplı bağırsak hastalıkları) üzerinde de azaltıcı olduğu yayınlanmıştır. Alerji ve Astımı engelleyebilir Immunology dergisinin son çalışmalarında, kefirin hem astım hem de alerji üzerinde pozitif etkisi olduğu bulunmuştur. Kefirin özellikle interlökin-4, T-helper hücreleri gibi iltihap/ateş belirleyicileri baskı altına aldığı görülmüştür. Araştırmacılar, kefirin güçlü ateş düşürücü etkisinin astımı önlemede kullanılabileceğini belirtmişlerdir. Laktoz intoleransını iyileştirir Kulağa çılgınca gelebilir fakat evet, fermente bir süt ürünü olan kefir laktoz intoleransı (duyarlılığı) olan insanların sorunlarına yardım edebilir. Dikkatinizi buraya verin: Fermantasyon yiyeceğin kimyasındaki bir değişimdir, bu sebeple fermente olmuş süt, yani kefir, düşük laktoza sahiptir. Kefir ve Yoğurt arasındaki farklar nelerdir? Kefirle yoğurt arasında birçok kez karşılaştırma yapılmıştır. En önemlisi kefir bazı nedenlerden ötürü probiyotik bir güç merkezi olarak değerlendirilebilir. Yoğurt, sadece bazı bakteri türlerini bulundurur. Kefir ise, çok daha geniş bir faydalı bakteri çeşitliliğine sahiptir. Kefir, yoğurtta olmayan Lactobacillus Caucasus, Leuconostoc, Acetobacter türleri ile Streptococcus türlerini içerir. Ayrıca kefir, Saccharomyces gibi faydalı mayaları da içermektedir. Bu mayaların vücuttaki patojenik mayaları avlayıp yok ettikleri bilinmektedir. Bu faydalı mayalar Kandida Albikan mantarı (cilde, ağıza, bağırsaklara ve vajinaya bulaşan bir mantar) gibi tehlikeli mantarlar için de en iyi savunmadır. Bunlar bağırsak duvarını temizleyen, saflaştıran, güçlendiren özel SWAT timleri gibidir. Bu mikroorganizmalar vücudun Escherichia coli, Salmonella gibi tehlikeli patojenlere ve bağırsak parazitlerine karşı daha etkili bir savunma yapmasına yardımcı olurlar. Bağırsak Floranızı Optimize Edin Zayıf bakteri dengesi kan şekerindeki dengesizliklere, kilo almaya, zayıf bağışıklık, düşük enerji ve hazımsızlık gibi birçok rahatsız edici şeye sebep olur. Kefir, vücudunuzdaki mikroflorayı dengeleyerek tüm bu problemlerin çözümünü bulacağınız adrestir. Aktif maya ve bakteriler besinlerin bağırsakta emilimini sağlar ve az bulunan mineraller ile B vitaminlerinin alınımını artırır. Her alanda faydalı içeriği, iyileştirici ve sağlık bakım etkisi sağlar. Bunun gibi fermente ürünler maksimum sağlık ve uzun ömür için vücudu temizler, iç ekosistemi dengeler. Kaynaklar Mehmet Ozel tarafından blog bölümünde kaleme alınmıştır.-
- kefir neden önemli
- kefir tüketimi
- ve 2 etiket)