Genel Araştırma
'atatürkün bilime bakışı' etiketi için arama sonuçları.
Araştırmada 1 sonuç bulundu
-
Muasır medeniyet sözünü; İçinde bulunulan asırda hayatın her alanında sosyal olarak, ekonomik olarak, kültürel olarak , bilimsel olarak en ileri, en gelişmiş gücü ve imkanı yine en fazla olan devlet , millet topluluğu olarak geniş bir bakış açısıyla tanımlayabiliriz. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ; Günümüz teknolojisi ile Uzay çalışmalarının yapıldığı gökyüzünün ötesine, binlerce yıl önce kadim Türk medeniyetinin, kültürünün , yaşayışının göğe bakarak akıl yoluyla şekillendiğini elbette bilmekteydi. Bu sebeple 10. Yıl Nutkunda; diyerek toplumuzun her bir bireyinin bilimde her türlü gelişmeyi yapabilmesi için bizzat sözleri ile teşvik etmiştir. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ; Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA), Türkiye Cumhuriyetimizde bilim ve teknoloji de muasır medeniyetler seviyesinde finansal destek sağlamaktan ve temeli için alt yapı ve kurumları tesis etmekten sorumlu bilim koordinasyonu sağlayan devlet teşvik kurumlarımızdır. Bilimsel kurumlarımızın devlet teşviki ile bilimsel çalışmalarda başarı sağlayacağı aşikardır. Eğitim kurumlarında bilimsel araştırma teşviki, bilimsel araştırma yapmak için bilim ile uğraşan her bireyin maddi ve manevi destek almasını sağlayacak düzenin kurulması yine bilimi öncelik edinmiş devlet yönetimi ile mümkün olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti devletimizin araştırma ve geliştirme olan AR-GE ‘ye yatırım yapması , bilimsel olan her şeye merakın ve azmin uygulayıcısı olan bireylerin, kişisel araştırmalarına da destek olması , bağımsız ve bilimsel araştırma yapan, milli çıkarımız ile uyumlu olan kurumların oluşturulması gerekiyor. Zira yüksek araştırma bütçelerinin milli çıkarlarımız ile uyumlu bağımsız kurumlar tarafından da desteklenmesi gereklidir. Bu bağımsız kurumlarında milli çıkarlarımıza uygun olan kurumlardan oluşturulması önemle dikkat edilecek bir husus. Bilim yaşamımızın her alanında sosyal, ekonomik, kültürel olarak bizi muasır medeniyetler beşiği , merkezi yapacaktır. Bilim güvenliğimizi sağlayacak, uluslararası toplumda söz sahibi yapacak öz güvendir. Bilim cehaletin karşısına dikilecek en etkili güçtür. Bilim etik olarak yapıldığında; saman yolumuzu, gezegenimizi, doğamızı, kişilik haklarımızı da koruyacaktır. Türkiye Cumhuriyet’in geleceğini ve yolunu belirleme de, bilimi rehber edinmiştir. Atatürk’ün bilimsel, akılcı ve gerçekçi bir düşünceyi Türk toplumunun bütün alanlarına egemen kılmak çabası bağımsızlık mücadelesinde muhakkak etkili olan bilimsel kişiliğindendir. Atatürk insan aklına çok değer verirdi. Atatürk’ün kendi ifadesine göre ” Akıl ve mantığın halledemeyeceği mesele yoktur”. Bu ifade Atatürk’ün tüm yaşamı boyunca temel hayat görüşü olmuştur. Akılcılığı sonucu batı felsefesini araştırıp incelemiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün her toplantıda, halka hitaplarında , mecliste Türk milletini bilime teşvik edici sözlerinin izcisi olmalıyız. Zira Atatürk diyor ki; Evet; ulusumuzun siyasal, toplumsal yaşamında ulusumuzun düşünce bakımından eğitiminde de kılavuzumuz bilim ve fen olacaktır. (1922; S.D. II ) Mustafa Kemal Atatürk , bilim ve teknolojinin dışa bağlı bağımlılık, esaretin önünde en büyük engel olabileceğini belirtmiştir. Mustafa Kemal Atatürk bu sözü ile muasır, çağdaş toplumun temel kuralına bilim ve teknolojiyi takip ederek ulaşılabileceğini ifade etmiştir. Devletimizin gelişmiş, kalkınmış muasır medeniyetler seviyesinden bile ileri de olması bilişim, bilim ve teknolojideki gelişmeleri üretecek donanım , eğitim ve teşvik sağlaması vazifesidir. Bilişim çağı olan bu çağda, teknoloji çağı olan bu çağda , uzay çalışmaları araştırmaları yapılan bu çağda; geleceğimizin daha rahat, refah içinde, kısa ve zamanında olumlu çözüm alabilmesi için bu şarttır. Zira yaşamın tüm alanlarında bilimsel gelişmelere uygun bir yol izlemek gezegenimize, doğaya, insanlığımıza fayda sağlayarak gelişmemiz için gereklidir. Zira mavi gezegenimizde çok dinamik gelişmeler olmaktadır. Bilim, teknik yanında iletişim alanında da bu gelişmeleri fark etmemek ve bu teknolojik ve bilimsel gelişmeler de çalışmalar, araştırmalar yapmamak, bizi muasır medeniyetlerden uzaklaştırarak , cehalet karanlığında en ufak sorunlarımızı bile çözememe acizliğinde yok oluşa götürecektir. Son olarak Mustafa Kemal Atatürk ‘ün bilime teşvik edici sözleri ile düşünmek bizlerin şuurlarında tesir etmesi temennisiyle; Gazi Mustafa Kemal Atatürk. 22 Eylül 1924, Samsun. (22 Eylül 1924 tarihinde Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun İstiklal Ticaret Mektebinde öğretmenler tarafından verilen çay ziyafetindeki konuşmasından bir bölüm.) Yazı Blog bölümünde Zeynep Han Dikmen tarafından kaleme alınmıştır.
-
- atatürk ve bilim
- atatürkün bilime bakışı
- ve 2 etiket)