Bilim Günlüğü
Alg izole etmek istiyorsanız bu yazımız ilginizi çekebilir

Alg izole etmek istiyorsanız bu yazımız ilginizi çekebilir

Siz de algler hakkında bilgi almak, kendiniz yetiştirmek ve izole etmek istiyorsanız, yazımıza göz atmalısınız.

Bugün sizleri birçoğumuzun denizlerde karşılaştığı Iyy!! ayağıma bir şek dolandı dediği yosunların (makro) minicik,daha sevimli olanları alglerle (mikro) tanıştıracağım.

Algler prokaryotik (daha basit bir yaşam formuna sahiptir) ve ökaryotik (daha gelişmiş bir yaşam formuna sahiptir) olarak bir ayrıma girmektedirler. Tabiki tek ayrım bununla sınırlı değildir her grup kendi içerisinde şekil (çubuk,yuvarlak vb.),renk (kırmızı,açık-koyu yeşil vb.), filamentli veya tek-çok hücreli gibi hem görsel hem mikroskobik olarak ayırt edebileceğiniz özelliklere sahiptirler. Bazı türleri çok hızlı gelişirken bazı türleri ise daha yavaş gelişmektedir.

Alg izole etmek istiyorsanız bu yazımız ilginizi çekebilir
Alg izole etmek istiyorsanız bu yazımız ilginizi çekebilir

Algleri biraz daha tanımak  ister misiniz?

Algler tatlı sudan tuzlu suya, sıcak sudan soğuk suya kadar çok çeşitli ortamlarda yaşayabilen canlılardır. Bulundukları ortamlara çok kolay adapte olabilen algler, ortama uyum sağladıklarında hızla gelişme gösterebildiklerinden ve üreme hacimleri çok düşük maliyetlerle sağlanabildiğinden arıtımdan, beslenmeye, yakıt üretiminden,  biyoteknolojik uygulamalara, ilaç veya kozmetik sektörü gibi çok geniş bir alana sahip olduklarından üretim-tüketim aralığında yaygın bir tercih sebebi haline gelmiştir.

Ülkemizde çok geniş bir yelpazesi bulunmamasına rağmen başta Asya Ülkerli olmak üzere pek çok kıtada kullanım alanı bulaktadır. Belki birçoğunuz biliyordur, sushı için kullanılan yeşil dış kaplamada bir çeşit makroalgdir.

Algler içerisinde yer aldıkları alanda makro boyutta olduklarında çıplak gözle çok rahat görülebilirken, gözle görülmesi daha güç olan mikroskobik yapıya sahip (2-200 µm) olanları mikroalg olarak adlandırılmakta ve mikroskop olmadan varlıklarına, renkleri dışında, rastlanamamaktadır. Fotosentez yapabilme gibi bir yeteneğe sahip olan organizmalardır.

Mikro ve Makro algler birbirinden farklı morfolojik özelliklere sahiptir. Bu morfolojik özellikler renk, şekil, depolanan maddenin farklı oluşu, filagella sahip olup olmamaları veya farklı boyutlar olarak değişkenlik göstermektedir. Bu özellikler mikroskop olmadan bir alg gördüğümüzde diğer türlerden farklılıklara sahip olup olmadığı hakkında bizlere küçük ipuçları sağlamaktadır.  Tek hücreli, çok hücreli, koloniler veya filamentler halinde yaşayabilirler. Renkleri içerdikleri pigment maddelerinden dolayı yeşilden, turuncuya, kahverengiden kırmızıya kadar geniş bir renk ağına sahiptirler.

Alglerin gelişmesinde sıcaklık, pH, besin, ışık, tuzluluk gibi çeşitli değişkenler bulunmaktadır. Tıp ki bizler gibi her ortamdan hoşlanmazlar. Hava biraz sıcak mı oldu?? Onlarda bulanmaya başlarlar. Ortamın tuzu mu arttı?? Yok ben sevmem der ve ölmek ister.

Bu değişkenler ortamdaki üreme potansiyelinin değişmesine neden olmaktadır. Daha spesifik olarak örnek vermek gerekirse; Dunaliella sp. yeşil-turuncu renge sahip halofil (tuzlu su konsantrasyonunun değişken olduğu ortamlara adapte olabilmiş) bir türdür. Tuzlu ortama uyum sağlamayı başarabilen  Dunalielle sp., tuz konsantrasyonunun  %10 -%35 (NaCI) arasında değiştiği durumlarda canlılığını sürdürebilmektedir.

Tabi her konsantrasyonun etkisi farklı olacaktır.  Bazı türlerinde ise farklı çevresel stres koşulları oluşturulduğunda/oluştuğunda (azot miktarının çok veya az olması, ortamda bulunan ışık kaynağının artması veya azalması, yukarıda söz ettiğimiz gibi tuz oranın değişmesi vb.) üretmeye başladıkları pigment, vitamin, mineral, protein ve yağ asidi kompozisyonları da değişik olmaktadır.

Algler biraz rahat koşullarda gelişir ama ilginizi kestiğiniz anda size küsmeye başlar. İlk anda hayata tutunmalarını sağlayabilirsiniz fakat ölüm fazına geçiş yaptıklarında ne kadar besin takviyesi yapsanız da canlı kalmalarını sağlayamazsınız.

Bizde alg üretebilir miyiz? Evet. Üretebilirsiniz.

Temiz bir su şişesinin içerisine izole etmek istediğiniz su örneği doldurmanız yeterlidir. Tabi bununla bitmiyor. Öncelikle kapak yerine havayı azda olsa şişenin içerisine geçirmesi için steril veya yeni paketi açılmış pamukla kapatabilirsiniz. Buna bir alternatifte kapağı hafifçe gevşetmekte olacaktır. Daha sonra hafif güneş alacak bir yere koymanız gerekecektir.

Çok yakan güneşle bire bir temas etmemesi de önemli. Bu aşamadan sonra gerekli olan tek şey biraz sabır olacaktır. Uzun bir zaman geçtikten sonra suyunuzda hafif renk değişikliği veya bulanıklık göreceksiniz.Bu değişim doğru yolda olduğunuzu gösterir. Yaklaşık 6 ay gibi bir sürede  alg yetiştirmeye başlamış olacaksınız. Daha fazlası için ise biraz daha laboratuvar ortamı gerekecektir.

Buradan konuyla ilgili Prof. Dr. G. Atilla ALPBAZ’ın detaylı yazısına da göz atabilirsiniz.

Bu süre birçoğunuza çok uzun gelecek ama bu işle uğraşanlar bunu sürekli yapmaktalar. Unutmayın bilimde sabır çok önemlidir.